Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

daha kaldı

См. также в других словарях:

  • çoğu gitti azı kaldı — yapılmakta olan işin en önemli, en güç bölümü bitti, az ve önemsiz bölümü kaldı anlamında kullanılan bir söz İkinci defa düğünümüzden bahsettim: Biraz daha sabret Sara dedi. Çoğu gitti azı kaldı. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 1967–68 Mersin İdmanyurdu season — Mersin İdmanyurdu SK Mersin, Turkey MİY 1967–68 Season: First League 1967–68 League position: 10th Turkish Cup: Eliminated at R2 Top goal scorers …   Wikipedia

  • hani — 1. zf. 1) Nerede, ne oldu, nerede kaldı anlamlarında kullanılan bir soru sözü Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede? Z. Gökalp 2) Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Dünyanın Sonuna Doğmuşum — ist ein Song der türkischen Nu Metal Band maNga. Es ist eine der drei Singles zu ihrem dritten Album Şehr i Hüzün. Dünyanın Sonuna Doğmuşum heißt übersetzt Geburt beim Weltuntergang. Der Song schaffte es in den türkischen Billboard und Rock… …   Deutsch Wikipedia

  • Orhan Gencebay discography — This article contains information about all releases by Turkish artist Orhan Gencebay. Singles Columbia Records Meğer Sevmek Pek Yalanmış/Metelik Oyun Havası (1963) Yare Pazen Seçemedim/Yeni Yolun Düzleri (1964) Neredesin Leylam/Felek Gurbete… …   Wikipedia

  • National Intelligence Organization (Turkey) — Millî İstihbarat Teşkilatı Milli İstihbarat Teşkilatı Agency overview Formed 1965 Preceding agency Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Jurisdiction Government of Turkey Employees 5000 (full time) …   Wikipedia

  • beliğ — sf., esk., Ar. belīġ 1) Belagati olan, belagatli 2) Anlaşılır Çeşmeden sökülmüş o kitabenin yeri kendisinden daha beliğ bir şekilde, hafızamda kaldı. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çatal — is. 1) İki veya daha çok kola ayrılan değnek 2) Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri 3) Dallı olan şeylerin her kolu 4) Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç Çatalı elinden düştü, ağzı açık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyamete kalmak — sorun, çözülememek Seni bir daha görmek kıyamete mi kaldı? H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölgede (veya gölgesinde) kalmak — adı sanı pek duyulmamak, ön plana çıkamamak, daha az ünlü olmak Önce akranlarının gölgesinde kaldı, sonraları kendinden sonra yetişen şairler gölge ettiler önüne. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»